Anasayfa » Bilgi » Özdeyiş (Vecize) Nedir? Tarihi ve Özellikleri

Özdeyiş (Vecize) Nedir? Tarihi ve Özellikleri

Özdeyişler bireysel, toplumsal ve evrensel konularda doğru öğüt veren özlü sözlerdir. Ben de bu yazıda muhtemelen ilköğretim yıllarından bildiğimiz “özdeyiş” yani “vecize” konusuna değineceğim. Sonraki bölümlerde sırasıyla özdeyiş nedir, özdeyişin tarihi, özellikleri, Batı ve Türk Edebiyatındaki yeri ile bazı özdeyiş örnekleri üzerine bilgiler bulacaksınız.

Özdeyiş (vecize) nedir?
Özdeyiş (vecize) nedir?

Özdeyiş Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Özdeyiş, bir düşünce, ilke ya da doğruyu akılda kalıcı bir biçimde aktaran özlü sözdür. Aynı zamanda aforizma ya da vecize olarak da bilinmektedir. Özdeyişler, bireysel, toplumsal ve evrensel konularda doğru ve tutarlı bir yargı getiren, öğüt veren, bir gözlemi ileten bir ya da birkaç tümceden kurulu sözlerdir.

Özdeyişler bağımsız olarak yazıldığı gibi, yazarların çeşitli yapıtlarında dağınık olarak da bulunabilir. Anlam yoğunluğu, söyleyiş kısalığı gibi yönlerden atasözlerini anımsatan özdeyişlerin temel özelliği kişisel yaratı ürünü olmalarıdır.

Özdeyişlerin atasözlerinden en büyük farkı, kim tarafından söylediğinin net olarak bilinmesidir.

Tarihçe

Başlangıçta, özellikle sanat, tıp, hukuk ve siyaset gibi alanların kendilerine özgü yöntem ve ilkelerini ifade etmek için kullanılırdı.

Terimi ilk kez Hippocrates (Hipokrat) “Aphorismi (Özdeyişler)” adlı yapıtında kullandı. Kitap, hastalıkların belirtileri ve tanıları ile tıp ve iyileştirme sanatı üzerine önermelerden oluşmaktaydı.

Kitaba giriş niteliğindeki ilk özdeyiş şöyleydi. “Ya­şam kısa, sanat uzun, olay ani ve tehlikeli, deneyim aldatıcı, yargı zordur. Hekimin gerekeni yapmaya hazır olması yetmez. Hastanın, yardımcıların ve gerekli bütün dış koşulların özenle hazırlanıp uygun hale getirilmesi gerekir”.

Orta çağda özdeyiş derlemeleri oldukça yaygındı. Mesela, Gnomologia adı verilen ve gençlerin eğitiminde önemli bir rol oynayan bu kitapların en iyi örneklerinden biri M.S. 5. yüzyılda Stobaeus tarafından derlenmiştir.

Orta çağın bir başka ünlü özdeyiş kitabı ünlü hekim Joannes de Meditano’ya aitti. Meditano kitabını yaklaşık 1066’da Salerno tıp okulunun ilkelerini açıklamak üzere Latince ve manzum olarak yazmıştı.

Felemenkli Hermann Boerhaave’nin gene tıp üzerine ve Latince yazdığı, 1709’da Leiden’de bası­lan özdeyiş kitabı ise o dönemin tıp bilgisiyle ilgili özlü bilgiler içermektedir. Tıp tarihi öğrencileri için bugün de ilginç bir kaynak olmayı sürdürür.

Batı Edebiyatında Özdeyiş

Batıda, özellikle Fransız edebiyatında 17. yüzyıl ve 19. yüzyıllar arasında gelişmiştir. Bu türün söz konusu edebiyattaki başlıca temsilcileri arasında aşağıdaki yazarlar sayılabilir:

La Rochefoucauld – Özdeyişler (Maximes), 1664
Bossuet – Maximes et reflexions sur la comedie (Komedi Üstüne Özdeyişler ve Düşünüşler), 1694
Vauvenargues – Maximes (Özdeyişler), 1746
Chamfort – Pensees, Maximes et Anecdotes (Düşünceler, Özdeyişler ve Fıkralar), 1803

19. yüzyıldan sonra özdeyiş türünün Fransız edebiyatından silindiği görü­lür. Ama Alman felsefecisi Nietzsche’nin yapıtlarını aforizmalar biçiminde yazmış olması da Fransız ahlakçı yazarlarının özdeyişlerinin uyandırdığı etkiyi açıkça gösterir.

Öte yandan, çağdaş Fransız ozanı Lautreamont’un da şiirlerini alaycı özdeyişlerle renklendirdiğini belirtmek gerekir.

Türk Edebiyatında Özdeyiş

Türk edebiyatında Batılı anlamda özdeyiş yazılması Tanzimat döneminden sonra başladı.

Eski Türk edebiyatı dö­neminde “hakimâne şiirler” kapsamı­na giren “mısra-ı berceste”ler (bir şiirin içindeki en güzel dize), “azade mısra”lar (tek dizeli şiir), müfred beyitler (bağımsız beyitler), kimi rubai ve tuyuglar özdeyiş değeri taşırlar.

Tanzimat dönemi oyun yazarlarından Direktör Ali Bey’in Lehçet-ül-Hakayık (Gerçekler Sözlüğü, 1896) adlı mizahi sözlüğünde ilgi çekici tanımlamalar bu türün ilk örnekleri olarak gösterilebilir.

Servet-i Fünun dönemi ozanlarından Cenap Şahabettin Tiryaki Sözleri (1918) adıyla kitaplaştırdığı özdeyişlerinde, geniş bir kültüre, kıvrak ve iğ­neleyici bir dile sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Daha sonraki dönemlerde, Sabahattin Eyüboğlu, Salah Birsel, Özdemir Asaf başarılı özdeyiş örnekleri vermişlerdir.

Günümüzde Özdeyiş Terimi

Özdeyiş terimi, zamanla başka alanların ilkelerini belirten özlü ifadeleri de içine alacak biçimde geniş bir kapsam kazandı. Doğru kabul edilen bütün özlü önermeler için kullanılmaya başladı.

Günümüzde, vecize sözcüğünün eşanlamlısı olarak, özlü ve güzel söz anlamında kullanılmaktadır.

Bazı Özdeyiş Örnekleri

  • Bir mermer parçası için heykeltıraş ne ise, ruh içinde eğitim olur. – Cervantes
  • Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır. – Albert Einstein
  • Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol. – Mevlana
  • Cennet anaların ayakları altındadır. – Hz. Muhammed
  • İyiliği yalnız iyiler anlar, kötülüğü herkes. – Cenap Şahabettin

Yazı Önerisi:
Darülfünun Nedir? İlk Ne Zaman Açıldı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir