Ramazan ayının en özel simgelerinden biri olan mahya, cami minareleri arasına asılan ışıklı yazılarla tüm şehre manevi bir atmosfer katar. Çoğu kişinin aklına “Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan” cümlesiyle gelen mahya, hem dini hem de kültürel bir geleneğimizdir. Peki, mahya nedir, ne zaman ortaya çıkmıştır ve tarih boyunca nasıl bir anlam taşımıştır?
Mahya Nedir?
Mahya, özellikle Ramazan ayında camilerin minareleri arasına asılan kandiller ya da elektrik ampulleriyle oluşturulan yazı veya motiflere verilen addır. Kelime Farsça “ay” anlamına gelen mah ve Arapça “-iyye” ekinin birleşiminden türemiştir.
- Mahya aynı zamanda yapılarda tavan kirişlerini birbirine bağlayan direğe verilen isimdir.
- Minare arasına çekilen ip de mahya olarak adlandırılmaktadır.
İlk zamanlarda yalnızca Ramazan ayında kurulan mahyalar, günümüzde kandil geceleri ve diğer dini günlerde de kullanılmaktadır.

Mahya Geleneği Ne Zaman Ortaya Çıktı?
Mahyanın kesin olarak ne zaman başladığı bilinmese de bazı kaynaklara göre 16. yüzyılda İstanbul’u ziyaret eden Alman ilahiyatçı Salomon Schweigger eserlerinde mahyalardan bahseder.
Ancak ilk resmi uygulama 17. yüzyılda, Sultanahmet Camii minarelerinde yapılmıştır. “Mahya: Müslüman İstanbul’a Mahsus Bir Gelenek” adlı kitabında Prof. Dr. İsmail Kara, bu bilgiyi aktarır.
- 1617 yılında Osmanlı İmparatorluğu genelinde mahya asılması kararlaştırılmıştır.
- 1723’te ise iki veya daha fazla minaresi olan camilerde mahya kurulması fermanla zorunlu hale getirilmiştir.
400 Yıllık Bir Türk-İslam Geleneği
Yaklaşık 400 yıldır süren mahya geleneği, yalnızca Türk-İslam dünyasına özgüdür. Elektriğin olmadığı dönemlerde mahyalar zeytinyağı kandilleriyle hazırlanırdı. Mahyacı adı verilen kişiler, ip ve halatlar yardımıyla yazıları minareler arasına kurarlardı.
- Ramazanın ilk yarısında yazılı mahyalar tercih edilir, ikinci yarısında ise resimli mahyalar kurulurdu.
- Günümüzde elektrik lambalarıyla hazırlanan mahyalar, modern teknolojinin imkanlarıyla çok daha görkemli hale gelmiştir.
Mahyalarda en çok kullanılan ifadeler:
- “Oruç tut, sıhhat bul”
- “Hoş geldin Ya Şehr-i Ramazan”
- “Ramazan berekettir”
Bu mesajlar, hem dini duyguları güçlendirir hem de Ramazan’ın manevi atmosferini zenginleştirir.

Mahyanın Kültürel Önemi
Mahya, sadece bir ışık süsleme aracı değil; aynı zamanda toplumun dini duygularını pekiştiren, şehir estetiğini güzelleştiren ve insanlara birlik duygusu aşılayan kültürel bir unsurdur.
Bugün de İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin birçok şehrinde Ramazan ayında mahyalar kurulmakta ve halkın ilgisini çekmektedir. UNESCO tarafından korunmaya değer kültürel bir miras olarak görülmesi gerektiği de sıkça dile getirilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Mahya, özellikle Ramazan ayında cami minareleri arasına asılan ışıklı yazılara verilen isimdir. Osmanlı’dan günümüze uzanan yaklaşık 400 yıllık bir gelenektir.
Mahyanın kesin başlangıcı bilinmese de ilk resmi uygulama 17. yüzyılda Sultanahmet Camii’nde yapılmıştır. Daha sonra Osmanlı’daki diğer camilere de yayılmıştır.
Mahya, Ramazan’ın manevi atmosferini güçlendirir, dini mesajlar verir ve şehir estetiğini güzelleştirir. Toplumsal birlik duygusunu artıran kültürel bir mirastır.
Mahyalarda en sık kullanılan ifadeler “Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan”, “Oruç tut, sıhhat bul” ve “Ramazan berekettir” gibi dini ve manevi mesajlardır.
Eskiden sadece Ramazan’da asılırken günümüzde kandil geceleri ve diğer önemli dini günlerde de mahya kurulmaktadır.
İlginizi Çekebilir:
- Fitre Ne Zaman Verilir? Kimlere Verilebilir?
- Darülfünun Nedir? Ne Zaman Açıldı?
- Sigmund Freud Sözleri: Derin Düşünceler ve Anlamlar
Kaynak:
DailySabah, HurriyetDailyNews, Milliyet Büyük Ansiklopedi
- Aralık Ayı Önemli Günler ve Haftalar Listesi [Güncel] - 13/11/2025
- Ada Lovelace Günü: Tarihi, Önemi ve Ne Zaman Kutlanır? - 25/10/2025
- Kasım Ayı Önemli Günler ve Haftalar Listesi [Güncel] - 13/10/2025
