Turgut Uyar Türk Edebiyatının en önemli şairlerinden biri olarak kabul edilmektedir. İkinci yeni akımının da önde gelen isimlerinden biri olan Uyar, şiirlerinde melankoli, yalnızlık ve toplumsal eleştiriyi işledi. Bu yazıda Turgut Uyar kimdir, hayatı, şiirlerinin özellikleri ve önemli eserleri hakkında bilgiler bulacaksınız.
Turgut Uyar Kimdir?
İkinci Yeni akımının önde gelen şairlerinden olan Turgut Uyar 4 Ağustos 1927’de Ankara’da doğdu. 1946’da Bursa Işıklar Askeri Lisesi’ni ve 1947’de Askeri Memurlar Okulu’nu bitirdi.
1948-1958 yılları arasında Kars’ın Posof ve Samsun’un Terme ilçelerinde personel subayı olarak görev yaptı.
“Yad” adlı ilk şirini Askeri Memurlar Okulu’nda öğrenciyken Yedigün dergisinde yayımladı. Fakat ismini Kaynak dergisinin açtığı şiir yarışmasında “Arz-ı Hal” adlı şiiriyle ikincilik kazanarak (1949) duyuracaktı.
Ankara’ya döndükten sonra (1958) ordudan ayrılarak Türkiye Kağıt ve Selüloz Fabrikaları Ankara şubesinde çalıştı.
Turgut Uyar, ilk döneminde Garip Akımı’nın etkisinde kaldı. Fakat zaman içinde Garip Akımından uzaklaşarak İkinci Yeni akımına doğru kaydı ve daha özgün bir dil ve anlatım tarzı geliştirdi.
Kaynak dergisinden sonra 1950-1955 yılları arasında sürekli olarak Varlık dergisinde yazdı.
Turgut Uyar şiir, eleştiri, deneme türündeki yazılarını daha sonraki yıllarda Yeditepe, Pazar Postası, Dost, Forum, Değişim, Türk Dili, Dönem, Papirüs, Yeni Dergi, Gösteri gibi dergilerde yayımladı.
Papirüs’te “Bir Şiirdem” başlığıyla yayımlanan dizide, çeşitli ozanları birer şiirleriyle değerlendirdi.
Asım Bezirci ve Hüseyin Contürk’le birlikte Dönem dergisini (1963-1965, 21 sayı) çıkardı.
1968’de emekli oldu ve İstanbul’a yerleşti. Ardından 1969 yılında öykü yazarı Tomris Uyar ile evlendi ve sonraki yaşamında yalnızca şiirle uğraştı.
Turgut Uyar 22 Ağustos 1985’te henüz 58 yaşında iken İstanbul’da öldü.
Şiirlerinin Özellikleri
Turgut Uyar, ilk dönem şiirlerini Arz-ı Hal (1949) ve Türkiyem (1952-1963) kitaplarında derledi. Bu şiirlerinde görevli olduğu Anadolu’daki yaşamdan belirgin izler taşıyan bir konu çerçevesini işledi.
Dil bakımından dönemin genel şiir dilinden pek ayrılmamakla birlikte, daha sonra geliştireceği şiirindeki dilin belirtileri bu kitaplarda da görülmektedir. Ölçülü ve uyaklı olan bu şiirler, çoğunlukla şairane bir üslupla yazılmıştır.
Üçüncü kitabı Dünyanın En Güzel Arabistanı’nda (1959), özgün olduğu ölçüde karmaşıklaşan bir imge düzenini lirik, cinselliğe yer veren, bilinçaltı araştırmasına yönelen bir anlatım çerçevesi içinde kullandı.
Bu bakımdan Dünyanın En Güzel Arabistanı, şiirinde bir dönüm noktası oldu. Daha çok öznelleşerek kapalı bir şiir söylemi geliştirmeye yöneldi. Anlam sıçramaları, özgür çağrışım, şaşırtmacaya yönelme, kutsal kitap söylemi bu kitaptaki oldukça kapalı şiir yönteminin başlıca özellikleridir.
Tekdüzeliğe düşmeden ve şiirselliği yitirmeden zengin imgelerle örülü bir anlatıya da yöneldi. Bu kitaptaki şiirleriyle, 1955 sonrasında gelişen İkinci Yeni akımı ozanlarından sayıldı.
Yine bu kitapta yer alan Göğe Bakma Durağı şiiri Turgut Uyar’ın en çok sevilen şiirlerinin başında yer almaktadır.
Göğe Bakma Durağı
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım
Tütünler Islak (1962) ve Her Pazartesi (1968) kitaplarındaki şiirlerde biçim, söyleyiş ve imge düzeni bakımlarından yaşamı öznel bir açıdan yorumladı.
Bu şiirlerde insanı dışlamaması, insan dünyasına girmeye, onu yorumlamaya, insandaki liriği yakalamaya çalışmasıyla, kapalı şiire, hatta anlamsıza yönelen birçok İkinci Yeni ozanından farklı bir şiir dünyası kurdu.
Toplumsal yaşamdaki değişmeyi, gelişen yeni sorunsalları, bireyin karmaşık düşünce yapısını, ölüm ve bunaltı duygularını yansıttı. 1960’tan sonra yöneldiği bu şiir anlayışında, günceli yakından izlemese bile, güncelin değiştirdiği insanı anlatma istediğinin egemen olduğu söylenebilir.
1960’lı yıllarda divan şiiriyle ilişki kurma, divan şiirini yeniden değerlendirme arayışına Turgut Uyar da katıldı. Divan’da (1970) çoğunlukla beyit birimini, gazel, kaside, rubai gibi biçimleri kullandı. Uyak yapısı ve redifler yoluyla divan şiirinin sesini ve lirizmini yakalamaya yöneldi.
Toplandılar (1974) ve Kayayı Delen İncir’de (1982) ise daha yalın imgelerle belirgin biçimde yaşamı sorgulamaya girişti.
Turgut Uyar, bütün şiirleri göz önüne alındığında, bu değişimlere karşın bir konu ve söylem bütünlüğünü geliştiren bir ozan olarak görünmüştür.
Turgut Uyar’ın Eserleri
Şiir
- Arz-ı hal (1949)
- Türkiyem (1952-1963)
- Dünyanın En Güzel Arabistanı (1959)
- Tütünler Islak (1962; 1963 Yeditepe Şiir Armağanı)
- Her Pazartesi (1968)
- Divan (1970)
- Toplandılar (1974)
- Toplu şiirler 1 (ilk dört kitabın toplu basımı, 1981)
- Kayayı Delen Zincir (1982; 1982 Behçet Necatigil Şiir Ödülü)
- Büyük Saat (Dün Yok mu? adlı bütün şiirlerinin toplu basımı, 1984; 1984 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü)
İnceleme
- Bir Şiirden (1983)
Çeviri
- Evrenin Yapısı (Lecretius’tan; Tomris Uyar’la birlikte, 1975; 1975 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü)
Yazı Önerisi:
Turgut Uyar “Nutuk” Şiiri ve Benim için Anlamı
Cemal Süreya Kimdir? Hayatı ve Eserleri