Mandater Yönetim Nedir? Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Birinci Dünya Savaşı esasen daha çok sömürge elde etmek ve Dünya pazarlarına el koymak için yapılmıştır. Bu savaştan galibiyetle çıkan emperyalist devletler, sömürü olanaklarını manda yöntemiyle genişlettiler. Bu yazıda mandater yönetim nedir, nasıl ortaya çıktı konularına değinirken yakın tarihte ülkemizin konuyla ilgisi hakkında da kısaca bilgi vereceğiz.

Mandater yönetim nedir?
Mandater yönetim nedir?

Mandater Yönetim (Sistem) Nedir?

Milletler Cemiyeti’nin kimi ülkelerin yönetimi için kabul ettiği yarı bağımlı devlet biçimine manda yönetimi, mandater yönetim ya da mandater sistem denilmektedir.

Mandater Yönetim Nasıl Ortaya Çıktı?

Milletler Cemiyeti Sözleşmesi ile bu devletlere, çağdaş dünyanın güç koşulları içinde kendilerini yönetmeye yeterli olmadıkları varsayılan devletleri, cemiyet adına yönetme yetkisi vermekteydi.

Manda sahibi (mandater) devlet, vesayeti altındaki devletin toplumsal ve ekonomik gelişmesini, çağdaş dünya içinde yer almasını sağlamakla yükümlüydü. Ülkelerin siyasal bağımsızlıklarını ellerinden alan bu sistemde, manda yönetimiyle yönetilecek topraklar başlıca 3 gruba ayrıldı.

A Grubu:
Bu grupta toplumsal gelişme düzeyleri bakımından en ileri durumda olan Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan ülkeler vardı. Buna göre Filistin, Irak ve Ürdün İngiltere’ye, Suriye ve Lübnan ise Fransa’ya bırakılmıştır.

B Grubu:
Bu gruba Afrika’daki Alman sömürgeleri giriyordu. Togo ve Kamerun İngiltere ve Fransa’ya, Tanganika İngiltere’ye, Ruanda, Urundi Belçika’ya bırakılmıştır.

Bu bölgeler mandater devlet tarafından doğrudan bir sömürge gibi yönetilecekti.

C Grubu:
Bu grupta ise Almanya’nın Afrika’daki diğer sömürgeleri ve Büyük Okyanus’taki kimi adalar yer almaktaydı. Buna göre Güney-Batı Afrika, Güney Afrika’nın; Nuaru, İngiltere’nin; Yeni Gine, Avustralya’nın; Karolin, Marien ve Marşal Adaları Japonya’nın vesayetine verilmiştir.

Bu bölgeler, mandater devletin anavatan topraklarının bir parçası olarak kabul edilecekti.

Erzurum kongresinde "Manda ve himaye kabul olunamaz" kararı ile tarihte ilk defa mandacılık reddedilmiştir.
Erzurum kongresinde “Manda ve himaye kabul olunamaz” kararı ile tarihte ilk defa mandacılık reddedilmiştir.

Erzurum Kongresi: Manda ve Himaye Kabul Olunamaz

Birinci Dünya Savaşı sonunda, kimi çevrelerde Türkiye’nin de ABD mandası olması önerilmekteydi. Fakat mandacılık düşüncesi 23 Temmuz 1919’da toplanan Erzurum Kongresi’nde kesin bir dille reddedilmiştir. Ayrıca tarihte manda ve himaye düşüncesi ilk kez bu kongrede reddedilmiştir.

Daha sonra milli mücadele dönemi başlamış ve Kuva-yı Milliye adında bir ordu kurulmuştur. Kurtuluş Savaşı ile ülkemiz işgalcilerden kurtulmuş ve 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.

Yazı Önerisi: Milli mücadele dönemine ilişkin duygusal bir hikaye: Atatürk ve Köy İmamı: Hocam Yolculuk Ne Tarafa?

Diğer Ülkelerdeki Durum

Türkiye haricinde manda altındaki ulusların çoğu, Milletler Cemiyeti’nce de onaylanan bu sömürge sisteminden, ancak bağımsızlık savaşı vererek kurtulabilmişlerdir.

Örneğin A Grubuna giren ülkeler süreç içinde, Filistin dışında bağımsızlıklarına kavuştular. II. Dünya Savaşından sonra Birleşmiş Milletler Sözleşmesi de mandacılık sistemine benzer bir biçimde vesayet sistemi öngördü. Ve sistemin işleyişini denetlemek için de bir uluslararası Vesayet Konseyi kurulmuştur.

1946 yılında Güney Batı Afrika dışındaki tüm mandater yönetimler, bu vesayet sisteminin içine girmişlerdir. Ve devam eden yıllarda bağımsızlıklarını kazanmışlardır.

Yazı Önerisi:
Plebisit Nedir? Plebisit Referandum Farkı Nedir?

Kaynak:
Büyük Milliyet Ansiklopedisi

Yorum yapın